Rüzgara Çağrı!


Rüzgara Çağrı! Dünya rüzgar Enerjisi Birliği (WWEA) ve EUROSOLAR Türkiye'nin düzenlediği 9. Dünya rüzgar Enerjisi Konferansı 'rüzgar Enerjisinin Büyük Ölçekli Entegrasyonu' gündemiyle 15-17 Haziran tarihleri arasında İstanbul'da yapıldı. Dünyada rüzgar enerjisi alanındaki stratejilere yön veren temsilcilerin buluştuğu konferansta konuşan Dünya rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Dr. Anil Kane, ülkelerin enerji yatırımlarında seçimini temiz, güvenilir ve doğal olandan yana yapması gerektiğini söyledi. rüzgar enerjisi sektörünün son yıllarda büyük bir hamle yaparak geçmiş dönemlere kıyasla daha çabuk geliştiğini söyleyen Kane, Türkiye'nin 2023 yılı için hedeflediği 20 GW'lik kurulu gücün sektör açısından önemli bir pazar yaratacağına işaret etti. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Müdürü Helene Pelosse ise, Türkiye'nin yenilenebilir enerji konusundaki potansiyelinin iştah kabarttığını ifade etti. “Doğru politikalar izlenmezse, atağa geçmeniz zor olur” diyen Pelosse, bu alanda atılacak doğru adımlarla Türkiye'nin kısa sürede bölgede liderlik yapacak bir ülke konumuna yükseleceğinin altını çizdi. Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (Eurosolar) Türkiye Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da, 1989 yılında Türkiye rüzgar Atlası'nın hazırladığını anımsatarak, “Bu atlasa göre Türkiye'de 83 bin megavat kapasite çıktı. Türkiye'nin ortalama enerji tüketimi 45 bin megavat. Yani Türkiye'de, tüketilen enerjinin iki katı rüzgar enerjisi potansiyeli var ama bunun tam anlamıyla kullanılabilmesi için kaynak, teknoloji ve kamunun desteği gerekiyor” diye konuştu. Bir rüzgar türbininin 25 bin kişinin elektriğini karşıladığına dikkat çeken Uyar, “Kamu iradesinde de parlamentoların kömür, petrol, doğalgaz mantığından çıkıp rüzgarın çözüm olduğuna inanması ve desteklemesi lazım” dedi. Türkiye'de rüzgar enerjisi gelişiminin yetersiz olduğunu ifade eden Türkiye rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Murat Durak, “Türkiye'de rüzgar sektöründe her şey ne yazık ki yolunda değil. rüzgar enerjisi sektörü başından sonuna kadar hep sancılı oldu. İki yıldır EPDK lisansları vermiyor. Bakanlığın 2020 hedefi 20 bin megavat kapasiteye ulaşılması ama bu rakamdan ziyade 12 bin, daha kabul edilebilir görünüyor” şeklinde konuştu. rüzgar santrali maliyetlerinin yüzde 80'lik kısmının türbin yapımına harcandığına dikkat çekti. DÜNYA ÜLKELERİNE YATIRIM ÇAĞRISI 9. Dünya Rüzgâr Enerjisi Konferansı'nın sonuç bildirgesinde ise Meksika Körfezi'ndeki petrol sızıntısı felaketi örnek gösterilerek, ülkelere, “sınırlı fosil enerji kaynaklarından yenilenebilir enerjilere geçme” çağrısı yapıldı. Bildirgede, konferansın desteklediği diğer amaç, politika ve eylemler şöyle sıralandı: Oyuncular arasında dengeyi sağlamak için tüm sübvansiyonların kaldırılması ve dış toplumsal maliyetlerin dâhil edilmesi. Yenilenebilir enerjilerin gelişimini cesaretlendirmek için yeterli ve etkili tarife desteği gibi yasal çerçeveler ortaya koymak. Küçük yatırımcılar için uzun vadeli yatırımları teşvik edici mali güvence sağlamak. Rüzgâr enerjisinin mevcut elektrik sistemlerine entegrasyonunu iyileştirmek, küçük şebekeler oluşturmak ve yenilenebilir enerji çözümleri arasındaki sinerjiyi büyütmek. Siyasi iradeyi, yenilenebilir enerjinin kullanımı için gayretlendirmek üzere siyasi ve sosyal farkındalığı yükseltmek. Yenilenebilir enerjinin payını artırarak, enerji üretimindeki genel giderleri azaltmak. Küresel Tarife Desteği Programı'nı içeren küresel yenilenebilir Enerji Yatırım Fonu başlatmak. Yenilenebilir enerjilerin anahtar rolünün kabul ve taahhüt edilmesi. Gelişmekte olan ülkeleri, yerel yenilenebilir sanayilerini kurabilmeleri için desteklemek. Bildirgede ayrıca, konferansın bir sonraki toplantısının 2011 yılının mayıs ayında Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılmasının kararlaştırıldığı da ifade edildi. Kaynak : http://www.enerjidergisi.com/n-255-ruzgara-cagri.aspx

Yorumlar

Popüler Yayınlar